Follower

Mittwoch, 13. Mai 2015

Bağdat - İslam dünyasında bilim devrimi

Bağdat
8. Yüzyılın ortalarına doğru, islam coğrafyasının halifeleri İrak'ı devletin merkezi olarak tayin ederler. Başkentleri Bağdat'ta muhteşem bir bilim devrimi başlar.

762 yılında halife Mansur, dönemin en iyi astrologlarını, devletin başkentinin nereye kurulacağını kararlaştırmaları için toplar. Çeşitli hesaplamalar ile yıldızlardan okunan tavsiye şöyledir: Halife, başkenti Dicle'nin kıyılarından birine kurmalıdır.

Bu gerçekten yerinde bir tavsiyedir. Dicle , Fırat ile birlikte bölgeyi sulayan iki büyük nehirden biridir. Astrologların belirledikleri yerde İslam coğrafyasının ticari yolları ve kanalları keşişmektedir. Şehir hızla yükselir. Bölgenin köylüleri ona bir zamanlar orada bulunan küçük bir köyün adını verirler: Bağdat. 

Bağdat hızla gelişir, ticari hayatın yoğun olduğu mahalleler halifenin sarayını ve ulu camiyi çevreler.

Ticaret malları islam topraklarının ve dünyanın dört bir köşesinden gelir. Çin, Hindistan, Afrika... Bu nadir ürünler, baharatlar, el yazmaları veya değerli taşlar;  prenslere, büyük tüccarlara ve eşrafa mutluluk getirir. Yüzlerce hamam, şehir sakinlerine ve İslam medeniyetinin bu en güçlü şehirinin cezbettiği ziyaretçilere kapılarını açar. Nakışlı kumaş üretiminde uzmanlaşan bir atölye saraya çalışır. Şehrin kurulmasının ardından yirmi yıl geçmeden , Halife Mansur'un yerine gelen Halife Harun Reşid'in emriyle ilk hastane inşa edilir.

Bağdat'ta , 8. Yüzyılda kağıt hamuru üretilmektedir. Bilgiler, kağıda yazılınca daha kolay yayılırlar. Parşömenden daha ucuz olan kağıdın formülünün, çinli mahkumlardan özgürlükleri karşılığında alındığı anlatılmaktadır. Artık Bağdat , edebiyatın, sanatın ve bilimin başkenti olmaya aday bir şehirdir.

Bağdat'ta İslam medeniyetinin tüm Orta Çağ boyunca sürecek bilim destanı başlar.

Bir hikmet evi

Bağdat'ın ve tüm islam coğrafyasının alimleri Halife Harun Reşid'in yönetimi altında kurulan Hikmet Evi'nde (Beyt'ül-Hikme) toplanırlar. Orada , kütüphanede çalışırlar, öğrencilerini kabul ederler; din, felsefe, bilim vb. Üzerine konferanslar verirler. Bütün alimlerin aynı mekanda toplanarak çalışmalar yapması fikri dâhicedir ve diğer şehirlere de yayılır. Kültürlü ve varlıklı kişiler, İslam coğrafyasının diğer şehirlerinde de Hikmet Evi'nden daha küçük evleri ve kütüphaneler kuracaklardır.


Bizans'tan ödünç alınan eserler

Harun Reşid'in oğlu Me'mun 9. Yüzyılın başında babasının yerine geçer. Bilimlere tutkun olan yeni halife , şehirdeki alim sayısını arttırmanın yollarını arar. Bunun için, İslam topraklarının her yerinden Hint, Pers ve Yunan yazmalarını toplatır. Bazılarının tarihi yedi yüzyıldan daha eskidir. Bugünkü Istanbul'da yaşayan Bizans İmparatorun'dan kütüphanesinin bir kısmını isteyerek bilim ve edebiyatla ilgili tüm eserleri, matematik ve felsefe yazmalarının bir kopyasını çıkarmak üzere ödünç alır.

Şimdi bir problem ortaya çıkmıştır; metinlerin çoğu Yunancadır! Arapçaya tercüme edilmeleri gerekir. Halifeler gibi, tüccarlar ve zengin devlet görevlileri bu faaliyetleri maddi olarak desteklemek konusunda cömertçe birbirleriyle yarışa girerler. Bu sayede antik Yunan bilgisi unutulmaktan kurtulur. Bu şekilde Benû Musa olarak bilinen üç erkek kardeş babalarından miras kalan serveti Yunanca mekanik eserlerini tercüme ettirmek için harcarlar. Sonra kendi becerileriyle mekanik alanında ilk arapça kitabı, mekanik kitabı adıyla kaleme alırlar. Esas olarak otomatlar hakkında olan bu eser, Bağdat'ın varlıklı kişileri katında büyük bir başarı kazanır. Saraylarını tefriş etmek ve misafirlerini eğlendirmek üzere otomatlar yaptırırlar

İslam coğrafyasının haritası

Halife Me'mun'un amaçlarından biri, bir dünya haritasının yanı sıra İslam coğrafyasının güvenilir bir haritasına sahip olmaktır. Topraklarını tanımak ve halkını daha iyi yönetmek için bu haritaya ihtiyacı vardır. Bunun içün, şehirlerin kesin konumlarını ve aralarında ki uzaklığı bilmek zorundadır. Me'mun Bağdat'ın astronomlarından bu konuda çalışmalarını ister.

Bilginler bu araştırmaları büyük bir tutkuyla yapacaklardır. Şehirlerin konumları nasıl belirlenir? Ve bu şehirleri harita üzerine yerleştirebilmek için aralarında ki uzaklık kesin olarak nasıl hesaplanabilir? Bilginler bu görevle İslam topraklarını dolaşırlar en büyük şehirlerin enlem ve boylamlarını belirlemeyi başarırlar. Bunun içün gök olaylarından, özellikle de güneş ve ay tutulmasından yararlanırlar.

Halife tarafından ısmarlanan haritayı tasarlamak için astronomlar , 2. Yüzyılda yaşamış yunanlı bir coğrafya âlimi olan Batlamyus`un imzasını taşıyan bir haritadan yola çıkarlar. Bu harita üzerinde ara sıra önemli düzeltmeler yaparlar. Örnek olarak, Hint Okyanusu`nu bir iç deniz olarak gösteren Batlamyus`un aksine Hint Okyanusu`unu bir açık deniz olarak çizerler. Astronomlar Batlamyus'un haritasına şehirler yerleştirerek kendi haritalarını yaparlar.

Kaynak: Kaknüs yayinlari





Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen